KURUMSAL
SON DUYURULAR
Balkan Körler Müzik Festivali
03 Mayıs 2024ŞARTNAMELERDE ERİŞİLEBİLİRLİK ŞART OLSUN ORTAK BASIN BİLDİRİSİ
03 Mayıs 202422.Olağan Genel Kurulumuz sert kış koşulları ve pandemi sebebiyle ertelenmiştir.
03 Mayıs 2024Yalnızca kadınların dolduracağı bir anket çalışması
03 Mayıs 2024Engelli kadınlar sivil toplum örgütlerinde haklarını arıyor: "Kararlara katılamıyor, temsil edilmiyoruz!"
03 Mayıs 2024KONU : Engelliler Konfederasyonu’nun 3. Olağan genel kurulu süreci ve başkan adaylığına ilişkin Türkiye Körler Federasyonu’nun görüşleri.
Türkiye Körler Federasyonu, kuruluşu 2006 yılında başlayan ve 2007 yılında tamamlanan Engelliler Konfederasyonu’nun; Fiziksel Engelliler Federasyonu ve Zihinsel Engelliler Federasyonu ile birlikte 3 kurucusundan biridir.
Federasyon olarak, ülkemizdeki örgütlenme tekelinin kırılışının ardından, devlet eliyle kurulmamış ve gerçek örgütlü kitle tarafından kurulmuş olan bu ilk konfederasyonun kuruluşunda rol almış olmaktan dolayı, kurulduğu tarihte olduğu gibi, bu günde oldukça gururluyuz ve bu onuru yaşamayı dost federasyonlarla birlikte arzu etmekteyiz.
Bu cümleden olmak üzere, tamamlanan 2 dönemde, konfederasyonumuzun temsil yeteneği bakımından, rüştünü ispat etmiş olduğunu, siyasal çevrelerde muhatap olarak kabul gördüğünü, yüksek yargı nezdinde açmış olduğu çok sayıda davayı kazanmakla, bir yandan varlığını pekiştirirken; diğer yandan da engelli haklarının kazanılması ve korunmasında etkin bir görev üstlendiğini gözlemek oldukça mutluluk vericidir.
Öyle ki:Yasa gücü ve devlet eliyle kurulmuş olan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu’na karşı sahip olduğu dezavantajlara rağmen, eşitlenmeyi başarmış, zaman zaman bu konfederasyona dahi, engellilerin doğru temsil edilmesi ile, doğru tutumların takınılması konusunda destekleyici katkılar verilmektedir.
Keza, 2013 yılına kadar suskun kaldığı ekonomik alanda da, konusu ayrımcılık olan, bir Avrupa Birliği Projesini uygulamaya hak kazanmış olması, ekonomik alanda da elbette bir başlangıç ve kırılma noktasını teşkil etmektedir.
Yani:Çatı örgütümüz için, eğer konu “engelliler” ise, gerisi teferruattır.
Yurt içerisindeki bu başarıların yanı sıra;Türkiye’yi temsilen, yurt dışında da Avrupa Engelliler Formu üyeliğini kazanması ve sonucunda Ekim ayında ülkemizde balkan ülkelerinin katılmasıyla, (insandan insana) konulu uluslararası konferansın ev sahipliğini yapabilmiş olması, küçümsenemeyecek mahiyettedir ve bir başlangıç olarak, gelecekte de, yurt dışında dünya engellilerine de yol gösteren bir rol üstlenebileceğinin ayak sesleri niteliğindedir.
Kuşkusuz bu başarıların elde edilmesinde, konfederasyonumuzda görev alan tüm yönetici, federasyon, dernek ve üyelerin her birinin, kendi durumlarına uygun koymuş oldukları katkılarının payının bulunduğu unutulmamalıdır.
Yani,başarı en tepe noktadan en sade üyeye kadar, tarafların katkıları ile sağlanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye Körler Federasyonu, çatı örgütümüzün çalışmalarına tuğla koymuş olan her bireye minnettardır ve şükranlarını sunar.
Geçen 6 yıllık dönemde, bu başarıların elde edildiği koşullar pek müsait ve imkan bollukları içerisinde yaşanmış yıllar olmadığı gibi, konfederasyonumuzun başarılarının yanı sıra başarılı olamadığı alanlarında bulunduğunu bilmeliyiz.
Diğer yandan örgüt yapısının oturması bağlamında da oldukça meşakkatli yollardan geçildiği, ciddi sıkıntıların yaşandığı da hatırlanmalıdır.
Örneğin, konfederasyonumuzun çok arzu etmiş olmasına rağmen, kendine ait bir mekana taşınamamış olması, kurumsallaşmanın gereği insan kaynakları ve komünikasyon altyapıların sağlanamaması en önemli sorunlar olarak, içe dönük tartışma ve eleştirileri hak etmektedir. Bunun yanı sıra, örgütün, henüz gelenek ve alışkanlıklarını kazanma döneminde olması nedeniyle, zaman zaman örgüt içerisinde dil birliğinin bozulduğu hallerde yaşanmaktadır.
Ancak, unutulmamalıdır ki: demokrasi ve engelli hakları için, tüm tarafları karşısına alarak yola çıkan, yokluklarla mücadele ederek bir yere gelmeye çalışan konfederasyonumuz için, bu işin kolay olmayacağı en baştan belliydi ve bir bedeli de olacaktı.
Konuyla ilgili ilk sorun, Fiziksel Engelliler Federasyonu’nda ortaya çıkmış, yapılan ilk genel kurulun sonunda başkanlık görevini alamayan Şükrü Boyraz başkanlığındaki federasyon, dağılma sürecine geçerek konfederasyonumuzun dağılmasının koşullarını oluşturmaya çalışmıştır. Tam bu arada, örgütün imdatına yetişen İşitme Engelliler Federasyonu’nun el çabukluğu ile, ayakta kalmamızı sağlayan katkısı, hepimizin vefayla her zaman hatırlayacağı hoş bir destekti.
Ancak, Fiziksel Engelliler Federasyonu’nun kendi küllerinden doğarak, yeniden aramıza katılmasıyla, bu defa, artık 4 federasyon üyesine eriştiğimiz bir gücü yakalamış olduk.
Elbette kuruluş aşamalarında bu vb. sorunların yaşanması doğaldır ve bunların sonucunda gerçek örgüt sahipleri ile, beklenti peşinde buraya gelenlerinde ayrılması mümkün olacaktır.
Emekleme, yürüme, konuşma, öz bakımını yapma özetle, okul çağı öncesindeki evreleri başarıyla tamamlamış olan konfederasyonumuz, artık öğrenme, nitelik kazanma ve özellikleriyle, ülke genelindeki gerçek temsil gücüne erişme noktasında hedefler koyma aşamasına bu genel kurul ile gelmiştir.
Dolayısıyla kongremiz, söz konusu hedeflere uygun kararların alınacağı, ona uygun yönetim kurulu ve başkanın seçileceği bir genel kurul olmalı, günlük kaygı ve küçük hesaplardan uzak, evrensel hukuk ilkeleri, insan hakları ve demokratik kurallar çerçevesinde, engelli hakları mücadelesine devam edileceği anlayışın gereği kararlar alınmalıdır.
Bu anlayışın dünden, yarına geliştirilmesi ve istikrar içerisinde taşınmasının 2 temel ihtiyacın karşılanmasıyla mümkün olduğu açıktır.
Bunların ilki, yukarıda da ifade edildiği gibi, müstakil bir mekanda tüm tarafların çalışmalarına imkan verecek bir düzenin oluşturulması ve çalışmaların bu koşullarda gerçekleştirilmesi için gerekli çabanın sarfedilmesi.
İkincisi ise, bilgi birikimi ve deneyimi bulunan bir başkan ile, ona tam destek verecek olan, federasyon temsilcisi yönetim kurulunun oluşturulmasının sağlanmasıdır.
Bu hedefe yürürken de,
Ahtevefa ilkelerinden ve iyi niyetimizden ödün verilmemeli.
Demokratik kurallara ve fırsat eşitliği prensiplerine özen gösterilmeli.
Nimet ve külfetin paylaşımında adaletin gözetilmesi kurallarına riayet edilmelidir.
Yukarıdaki prensipler doğrultusunda, federasyonumuz, kuruluş aşamasındaki ilkelerine, bu gün de aynı biçimde sadakatle bağlıdır ve yönetim kurulunda federasyon iradelerine uygun eşit sayıda temsilcinin yer almasını, başkanın ise, dönüşümlü biçimde, sırasıyla federasyonlar tarafından gösterilecek aday olarak belirlenmesini benimsemektedir.
Bu bağlamda da, 2 dönemde sırasıyla bu hakkı kullanmış olan Türkiye Körler Federasyonu ve Zihinsel Engelliler Federasyonu’nun ardından, üçüncü dönem için, başkan adayını gösterme hakkının Fiziksel Engelliler Federasyonu’na ait olduğunu düşünmekte ve kabul etmektedir.
Fiziksel Engelliler Federasyonu’nun bu hakkını kullanırken, konfederasyon menfaatlerini gözetmek, nitelik ve istikrarı dikkate almak noktasında yükümlülüklerinin bulunduğunu hatırlaması, ayrıca, bu bağlamda, bu güne kadar üye federasyonların konfederasyona vermiş oldukları katkıyı da dikkate alarak, nimet/külfet dengesini kurması gerektiğinin altını çizerek belirtiyoruz.
Aksi taktirde, yönetim kurulu üyeliği ve yürütme kurulu üyeliklerindeki görevlerine gereği gibi sahip çıkmayan ve çalışmayan temsilcilerin, sadece sıranın gelmişliğini fırsata dönüştürerek, başkanlık için kullanmaları tarafımızca kabul edilmeyecektir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, seçilme hakkı kazanmış olan ve genel kurulumuza katılacak olan yüz delegeden sadece 3 delegenin, (Hasan Tatar, Mustafa Özsaygı Ve Turhan İçli)nin mevcut konfederasyon yönetim kurulunun yürütmesinde son üç yılda görev aldıkları görülmektedir. Yani,Engelliler Konfederasyonu çalışmaları konusunda şüphe yok ki, bahse konu 3 kişi, diğer 97 delegeye göre konfederasyon çalışmalarına ilişkin bilgileri bakımından oldukça önde görünmektedirler.
Diğer yürütme kurulu üyelerinin bazıları, delege dahi olamaz iken, geçen dönem içerisindeki yönetim kurulunun çalışma performansı bakımından gerekli başarıyı ortaya koyamadığı ve beklentilerin gerisinde kaldığı hususu da açıktır.
İşte bu nedenle;Fiziksel Engelliler Federasyonu’nun, anılan 3 kişinin hangi federasyondan olduğuna bakmaksızın öneri götürmesi beklentimizdir. Bu adaylardan hangisi ikna edilir ve Fiziksel Engelliler Federasyonu tarafından aday gösterilecek olursa, federasyonumuz gerekli desteği verecektir.
Aksi taktirde, bugüne kadar yürütme kurullarında uzun süre çalışmamış, yönetim kurulu toplantılarına hasbelkader katılmış veya bugüne kadar konfederasyonla ilgili somut görev üstlenmemiş kimselerin başkanlığındaki bir yönetim kurulunun, eskiyi tekrar etmekten kurtulamayacağı, eşgüdümü sağlamada yetersiz kalacağı, dolayısıyla, federasyonumuzun katkı verme çabalarının da, hayata geçirilemeyeceği açıktır.
Fiziksel Engelliler Federasyonu’nun yukarıdaki adaylardan birini ikna ederek genel kurula tek aday olarak takdim edememesi halinde,
Federasyonumuz sayın Turhan İçli’nin başkan adaylığını destekleyecektir.
Zira: 1. Her şeye rağmen mevcut federasyon başkanına karşı yeni bir başkan adayı üzerinde mutabakatın sağlanamaması, bugün de en doğru adayın sayın İçli olduğunu ortaya koyar.
2. Sayın Turhan İçli, vasıfları bakımından da az sayıda emsali olan bir delegedir.Hayatında, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi gibi 2 ayrı disiplinden yüksek okulu bitirme başarısı bulunan avukatlık ve öğretmenlik mesleklerini (2 ayrı mesleği) bir engelli olarak gerçekleştiren, 1970 yılından bu yana, engelli örgütlerinde bilfiil görev alan, ana muhalefet partisi parti meclisine kadar yükselmeyi başarmış, ülkemizdeki tüm engelli mevzuatına hakim bir adayın bu vasıflara yakın bir başka adayla değiştirilmemesi, kamuoyu tarafından anlaşılmayacak ve itibar kaybetmemize neden olacaktır.
Sayın Turhan İçli’nin yerine bir başka adayın belirlenmesi, konusunda mutlak ittifakın sağlanması, kuşkusuz demokrasinin ürünü olarak saygındır ve tüm tarafların, bu durumu içselleştirme yükümlülükleri vardır. Ancak, adını demokrasi koyduğumuz bir rejimin işlemesi adına, salt değişiklik yapmak iddiasıyla değişikliğin yapılmasını yeterli, değerli ve anlamlı görmemekteyiz.
Unutulmamalıdır ki,bu döneme ilişkin eleştiriler sadece sayın İçli’ye yönelik yapılmaktadır. Zira;sayın İçli ile, Engelliler Konfederasyonu adeta özdeşleşmiştir. Buna karşılık, eleştirilecek bir yönetim kurulundan dahi bahsedilememekte, yönetim kurulu üyelerinin önemli bir kısmı federasyonlarca dahi tanınamadan 3 yıllarını doldurmuş bulunmaktadırlar.
Başkanın kim olduğuna bakılmaksızın, gelecek dönemin yönetim kurulunun sistemi işleten, inisiyatif alan, gerektiğinde başkanı denetleyen, yetkilerini arttıran veya daraltan, ancak, aldığı görev çerçevesinde de en az başkan kadar örgütümüzün diğer birimleri tarafından tanınabilecek bir yönetim kurulunun oluşturulması esastır. Bu başarının sağlanamaması, hiçbir başkan adayından arzu edilen verimin alınmasını mümkün kılmayacaktır.
Yukarıdaki düşüncelerimiz doğrultusunda yürütülecek görüşmelerin tamamına açık olduğumuzu, birbirimizi geliştirebileceğimiz süreçlerin içerisinde yer alacağımızı, asıl olanın genel kurul değil, genel kurul sonrası dönemde sağlanacak başarı olduğunu hatırlatarak,
tüm ilgili taraflara katkılarından dolayı şimdiden teşekkürlerimizi sunarız.
TÜRKİYE KÖRLER FEDERASYONU
BAŞKANI
Ahmet CANTÜRK